2 Mayıs 2010 Pazar

Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri mi?

Yıl 1990. alışkanlığıydı, derste masasında oturmaz, öğrencilerin arasında dolaşırdı. Yine bir gün ders anlatırken, bir kız öğrencinin diğerine bir kâğıt verdiğini görünce, yanlarına gidip kâğıda el koydu ve derse devam etti. Teneffüste notu okuyunca, beyninde şimşekler çaktı. "Bu bir elveda." Bir sonraki dersin öğretmeninden izin isteyip, notu yazan öğrenciyi çağırdı. Uzun bir sohbetten sonra öğrencisi, amcasının kendisine tecavüz ettiğini anlattı, ağlayarak. Tüm ailesi bir avlu etrafında amcalar, yengelerle yaşıyordu. Kaçış yoktu, intihar etmeyi düşünüyordu. Kızı sakinleştirdikten sonra öğrencisinin izniyle anneyle konuştu. Ardından aynı özenle babayla da konuşarak, olayın büyük bir faciaya dönüşmesini önledi. 40 yılını mesleğe adayan emekli öğretmen Süheyla Erol yıllar önce öğrencisiyle paylaştığı sıkıntılı günleri hâlâ unutamıyor. "Ne büyük mücadele verdim anlatamam. Sonunda çekirdek aile çocuklarını sarmalayıp ayrı evde yaşamaya başladı. Çocuk da liseyi bitirdi" diyor.
Yıl 2010. Ülke Siirt'teki dört ilkokul öğrencisinin yaklaşık 100 kişinin tecavüzüne uğradığı iddiasını duyuran haberle sarsıldı. Mağdur kız çocuklarının verdiği isimler arasındaki okul müdür yardımcısı kayıp. Bir müdür ve bir öğretmenin de karıştığı dava hâlâ soruşturma sürecinde.
Aslı ORTAKMAÇ - NEWSWEEK TÜRKİYE

Hiç yorum yok: