28 Mart 2010 Pazar

Bir Dostoyevski klasiği: EZİLENLER

1861 yılında ilk baskısı yapılan roman. Dostoyevski'nin en başarılı eserlerinden biri olan Ezilenler'de , yazar diğer romanlarında da yaptığı gibi ruh çözümlemelerine sıkça yer vermiş, okurun karakterlerin psikolojisine bürünmesini sağlamıştır. Roman, toplumda hep aşağılanan ve hor görülen insanların, nüfuzlu kimselerin bencilce hesapları arasında ezilişini ve sarsılışını işler. Dostoyevski, seçtiği sıradan ama olağanüstü yaşantıları ile bizi şaşırtan karakterleri ile okuru ürpertiyle karışık bir merağın içinde bırakmıştır. Yazar ustaca kurgusu, okuyucuyu sıkmayan anlatımı ile "Ezilenler"i en başarılı romanlarından biri olarak edebiyat dünyasına kazandırmıştır.
Kitabın konusu
Vanya(İvan) para kazanmak için yazı yazan, yoksul, genç bir yazardır(Dostoyevski bu karaktere kendi gençliğinden özellikler katmıştır). Beraber büyüdüğü Nataşa'ya aşıktır. Nataşa'nın babası Nikolai Ikhmenev ve annesi Anna Andreyevna ile de yakın ilişkisi vardır. Vanya ile yakınlaşıp onunla evlenmeye karar veren Nataşa, daha sonra Prens Valkovski'nin tutarsız oğlu Alyoşa'ya aşık olur. Prens Valkovski daha önce Ikhmenev ile ortaklık yapmış, onu dolandırmıştır. Ikhmenev bu yüzden kızının Alyoşa ile beraber olmasına razı olmaz, bunun üzerine Nataşa ailesinden ayrılarak Alyoşa ile yaşamaya başlar. Bu arada Vanya, dedesinin ölümüne tanık olduğu kimsesiz, küçük Nelli'yi yanına almıştır. Onun bu ağabeyliğine karşılık, genç kızlığa adım atan Nelli ise Vanya'ya yavaş yavaş içinde büyüyen bir aşk duymaktadır. Nataşa ve Alyoşa'nın beraberliğine karşı olan Prens Valkovski, Alyoşa'yı götürdüğü bir davette Katerina adında soylu bir genç kızla tanıştırır. Zaten bir evliliğe veya sürekli beraberliğe alışık olmayan çocuk ruhlu Alyoşa kısa bir süre sonra Nataşa'dan uzaklaşıp Katerina'ya aşık olur. Bu arada dostlarının araştırmaları sonucunda Vanya Nelli'nin Prens Valkovski'nin kızı olduğunu, Prens'in yıllar önce Nelli'yi ve annesini terkettiğini öğrenir. Nihayet Alyoşa'dan ayrılan Nataşa ailesinin evine döner. Nelli'yi de yanına alan Ikhmenevler Nataşa'yı affetmiştir. Birkaç gün sonra Nelli hastalanıp ölür ve Ikhmenevler Nataşa ve Vanya ile beraber eskisi gibi yaşamaya devam ederler.

13 Mart 2010 Cumartesi

Öğretmenler öğretmekten MEN ediliyor

Türk Eğitim-Sen, Abdi İpekçi Parkı`nda ``Haklarımız ve Geleceğimiz İçin Büyük Ankara Yürüyüşü ve Mitingi`` düzenledi.
Miting için çeşitli illerden otobüslerle Hipodrom Alanı`na gelen sendika üyeleri, buradan gruplar halinde, pankart ve dövizlerle çeşitli sloganlar atarak miting alanına yürüdü.
Yaklaşık iki saat süren yürüyüş sırasında Celal Bayar Bulvarı, Sıhhiye istikametinde trafiğe kapatıldı.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu`nun, ``sözleşmeli öğretmenlere kadro sözü verdiğini`` ifade eden Koncuk, ``Bakan Çubukçu`nun ya verdiği sözü tutması ya da görevden alınması gerektiğini`` belirtti. Koncuk, şöyle konuştu:
``Türk Eğitim-Sen, sözleşmeli öğretmenlerimiz adına herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın kadro istemektedir. Öğretmen odalarında öğretmenler bölük pörçük edilmiştir. Farklı istihdam, farklı hukuk normlarına tabi tutulan öğretmenlerin artık sevinci de üzüntüsü de aynı değildir. Bu ayıp, bu hükümetin ayıbıdır ve Sayın Başbakan kendisini ve partisini bir an önce bu ayıptan kurtarmak zorundadır.``
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız da mücadelelerinin sonuç alıncaya kadar süreceğini söyledi.
Mitinge, bazı siyasi parti temsilcileri ve Türkiye Kamu-Sen`e bağlı sendikaların yönetici ve üyeleri de destek verdi.
Mitinge katılan bazı öğretmenler tepkilerini temsili ``kefen`` ve ``mahkum kıyafetleri`` giyerek gösterdi.
CİHAN HABER AJANSI