13 Aralık 2009 Pazar

Cümleten hayırlı "AÇILIMLAR"

Yunan açılımı yaptık.
Bankalar gitti.

Kıbrıs açılımı yaptık.
Rum AB’ye girdi.
Irak açılımı yaptık.
Çuval geçirdiler.
Arap açılımı yaptık.
İETT garajı gitti.
Lübnan açılımı yaptık.
Telekom gitti.
İngiliz açılımı yaptık.
Telsim gitti.
Gürcistan açılımı yaptık.
Rusya işgal etti.
Rus açılımı yaptık.
Boru döşediler.
İran açılımı yaptık.
Bi boru da ordan döşediler.
İtalyan açılımı yaptık.
Boruları onlar döşedi.

Çin açılımı yaptık.
Hızlı treni döşüyorlar.
Filistin açılımı yaptık.
Gazze’yi yerle bir ettiler.
İsrail açılımı yaptık.
Limanlar gitti.
Hindistan açılımı yaptık.
Bomba’y patladı.
Fransız açılımı yaptık.
Çimento fabrikaları gitti, soykırım kanunu geldi.
Afrika açılımı yaptık.
Sudanlı soykırımcı geldi.
Afganistan açılımı yaptık.
Eli verdik, kolu istiyorlar.
Almanya açılımı yaptık.
Çifte vatandaşlık gitti.
AB açılımı yaptık.
Giremeyeceğimiz kesinleşti.
Obama açılımı yaptık.
Ermeni kapısı gitti.
Ermeni açılımı yaptık.
Azerilerle papaz olduk.
İsviçre açılımı yaptık.
Adamlar minareyi yasakladı.

Meksika açılımı yaptık.
Hepimiz gribiz.
Kürt açılımı yaptık.
Kürt partisi kapatıldı.
Vatandaş olarak rica ediyorum...
Gözünüzü seveyim açılım maçılım yapmayın artık, kurban olam yani.
Yılmaz ÖZDİL - HÜRRİYET GAZETESİ

12 Aralık 2009 Cumartesi

İŞÇİYİ BOŞVERİN PATRONLARI KOLLAYIN

Türkiye toplu ölümlerin kol gezdiği, sıradanlaştığı bir ülke haline geliyor. Ancak ölüm herkesin payına eşit düşmüyor. Yoksullar, emekçiler savaşta, iş kazasında, salgında ölürken birileri iktidarlarını güçlendiriyor, birileri servetlerine servet katıyor.
Ve en son Bursa Kemalpaşa’da bir özel linyit işletmesinde ölüm yine emekçileri vurdu.
Kemalpaşa’da yaşanan patlama, Türkiye’de normalleşen, normalleştirilen iş cinayetlerinin bir devamıdır. Türkiye'de sadece Kasım ayında 28 işçi çeşitli iş cinayetleri sonucu ölmüştür. Bu son olay da taammüden işlenmiş bir cinayettir.
Sadece madenlerde değil tüm iş kollarında hükümet, sermayenin karlarını korumak adına iş güvenliğini yok saymaktadır. İstanbul Davutpaşa’da 21 kişini ölümüyle sonuçlanan patlamanın ardından, sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkında yargılanma izni vermeyenler, tüm kamu görevlilerine mesaj vermiştir: “İşçiyi boşverin, patronları kollayın”
HALK EVLERİ

25 Kasım 2009 Çarşamba

İşte o zaman bırakırım...

Türkiye Değişim Hareketi'nin lideri Mustafa Sarıgül, yüzde 47 oy alacağını iddia ederek "Başbakan olamazsam çeker giderim" dedi.
Türkiye Değişim Hareketi'nin lideri Mustafa Sarıgül, konuğu olduğu Teke Tek programında kuracakları partinin ya yüzde 17, ya yüzde 47 oy alacağını, Ankara'ya kiracı olmaya değil kalıcı olmaya gideceklerini söyledi.
Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayan Sarıgül, "Yeni yılın ilk aylarında partimizi kuracağız. 2011 seçimlerinde partimi iktidar yapmazsam, başbakan olmazsam çeker giderim, bir lider katıldığı ilk genel seçimde söke söke fırtına estiremezse yapamaz. Özal böyle yaptı, Tayyip Erdoğan da... Biz rüzgar estire estire muazzam bir şekilde gideceğiz ve iktidarı alacağız" dedi.
Altaylı'nın "Türkiye'de halk damarı olan Recep Tayyip Erdoğan ve siz" sözleri üzerine Sarıgül, "Türkiye'nin iki aktörü var, biri Tayyip Erdoğan, biri Mustafa Sarıgül. Tayyip Erdoğan dönemini tamamladı, Sarıgül'ün dönemi başlıyor" diye konuştu.
"KORKU İMPARATORLUĞU VAR"
Altaylı'nın, "Türkiye'de baskı rejimi olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna "Türkiye'de korku imparatorluğu var, kimse özgür değil, kimse telefonlarını kullanamıyor" cevabını veren Sarıgül, "Bu korku imparatorluğunu yıkmak lazım. Telefon dinleme olayını, insan haklarına büyük bir gasp olarak görüyorum" dedi. Açılım sürecinde Türkiye'de bir ayrışma gördüğünü söyleyen Sarıgül, "Bayrağımıza bağlıyız ama aşırı milliyetçilik de insanları sıkıntıya sokar, biz Türkiye'de bir gayrimüslimi kurucu üye yapan, başkan yardımcısı yapan ilk partiyiz" şeklinde konuştu.
"ERGENEKON'UN YÜZDE 20'Sİ DOĞRU, YÜZDE 80'İ YANLIŞ"
Ergenekon davası için "Yüzde 20'si doğru olan bir iştir, yüzde 80'i yanlış" diyen Sarıgül, "Ülkenin gidişini demokratik yollarla değil de başka şekilde çözmeye çalışan insanlar var ama yüzde 80'i yanlıştır. Yaşın yanında da kurular yanmıştır. Türkan Saylan Hoca'nın Ergenekon'la ya da silahlı bir örgütle işi olabilir mi?" diye konuştu.
BUGÜN GAZETESİ

30 Ekim 2009 Cuma

"HASANKEYF"imizi kaçırmayın!

Hasankeyf'te Dicle Nehri kenarındaki höyükte ilk kez yapılan kazı çalışmalarında 15 bin yıl öncesine ait bulgulara daha geçen hafta rastlanıldı. Ayrıca Dicle Vadisi, sırtlanlar, dağ keçileri, dev su kaplumbağaları, akbabalar ve daha pek çok canlı için dünyadaki son sığınaklar arasında yer alıyor. Bunun da ötesinde, vadinin insanlığın yerleşik hayata geçtiği, tarımı ve yazıyı kullandığı ilk coğrafyalardan biri olduğu kabul ediliyor.
UNESCO kriterlerine göre Dicle Vadisi 10 Dünya Doğa ve Kültür Mirası kriterinin 9'unu sağlıyor. Dünyada bu özelliğe sahip ikinci bir yer yok. Tac Mahal bir, Grand Canyon dört, Mısır Piramitleri üç, Peru'daki Machu Picchu ise ancak dört kriteri sağlıyor. Biz ise bu kültür mirasını Ilısu Barajı altında bırakarak tarihimizi yok etmek isteyen bir irade ile karşı karşıyayız. Daha önce baraj yapımına kredi vereceğini açıklayan Almanya-İsviçre-Avusturya Konsorsiyumu kredi vermekten vazgeçtiklerini resmen açıkladılar. Ancak bugün Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel Eroğlu barajı kendi imkanlarımızla yapacağımızı açıkladı. Sosyal Demokrasi Vakfı olarak Çevre ve Orman Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Enerji Bakanlığına sesleniyoruz. Lütfen bu yanlıştan geri dönün ve 15000 yıllık tarihimize sahip çıkın. İsviçre, Avusturya ve Almanya bile bu tarihin korunması için kredi vermekten vazgeçerken biz kendi tarihimizi kendi ellerimizle yok etmeyelim.
SODEV

13 Ekim 2009 Salı

Korsan taksiye "HAYIR" mitingi!

İSTANBUL`da çalışan taksiciler, Çağlayan`da düzenledikleri `Korsan Taksiye Hayır` mitinginde buluştu. Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi önderliğinde dün Çağlayan Meydanı`nda `Korsan Taksiye Hayır` mitingi düzenlendi. Taksicilerin eşleri ve çocuklarıyla birlikte katıldığı mitinge, Türkiye Değişim Hareketi lideri ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ile taksicilerin hayatını anlatan `Akasya Durağı` dizisinin başrol oyuncuları Zeki Alaysa, Onur Şan ve Ayça İnci de hazır bulunarak destek verdi. Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı, Türk bayrakları ve pankart ve dövizlerin taşındığı miting alanında, `Hükümet korsanı bize teslim et`, `Delikanlı korsan neredesin, ticari burada korsan nerde, Binmeyin korsana, binerseniz çocuklarımız aç kalacak` sloganları yankılandı.
ADEN`DE ARAMAYIN KORSANLAR BURADA
Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi Başkanı Fahrettin Can yaptığı konuşmada, düzenledikleri mitingle bu hassas konuya küçük bir kıvılcım yaktıklarını, ancak bunun devamının geleceğini söyledi. `Korsan aramak için Aden Körfezi`ne gitmeye gerek yok, korsanlar burada` diyen Can, ekmeklerini kazanmak için alın teri döken çok sayıda taksicinin gasp edilerek öldürüldüğüne dikkat çekerek, `Korsan taksicilik yapanlar, namussuzdur, şerefsizdir, haysiyetsizdir. Allah meslektaşlarımızı kazadan beladan korusun, korsancılara kaza versin` diye konuştu. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkan Vekili Mustafa Silahyürek ise taksicilerin çocukların ekmeklerinden çaldığını vurguladı. Yaklaşık 2 saat süren miting olaysız şekilde son buldu.
TAKVİM GAZETESİ

8 Ekim 2009 Perşembe

5199 HAYATA GEÇSİN

4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü dün Türkiye’de de çeşitli etkinliklere kutlandı.
İzmir’de Hayvan Hakları Günü ve Haftası’nı kutlamak isteyen yaklaşık 100 hayvansever, evcil hayvanları ve pankartlarıyla birlikte Konak Meydanı´na geldi. Tarihi İzmir Saat Kulesi önünde toplanmak isteyen hayvanseverler, izin verilmeyince toplantı yerini eski Sümerbank binası önüne kaydırdı. Yapılan açıklamada 2004 yılında hayvan haklarını koruma altına alarak, iyi muamele görmelerini sağlamak için çıkarılan 5199 sayılı Hayvan Hakları Yasası´nın eksiksiz olarak uygulanması istendi.
Onlarla mutlu oluruz
İstanbul’da Türkiye Değişim Hareketi lideri ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, hayvanseverlerle Şişli Meydanı’nda buluştu. Sarıgül hayvanların da yaşama hakkına sahip olduğunu belirterek, “Eğer onları mutlu edersek, yaşamımız daha da mutlu olur. Onlara sahip çıkmalıyız” dedi. Farklı cins kedi ve köpeklerin bir araya geldiği etkinlikte Şişli Belediyesi deve, at ve eşek de getirdi.
1 kap su koyun
Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER), `4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü´ nedeniyle afişli kampanya başlattı. Dernek Başkanı Mustafa Göktaş, ``Yaşamak onların da hakkı. Sahipsiz hayvanlar için kapılarınızın önüne bir kap su, bir kap mama bırakınız. Hiçbir şey yapamıyorsanız, zarar vermeyiniz’’ dedi.
Antalya´nın Alanya İlçesi´nde, 4 Ekim `Dünya Hayvanları Koruma Günü’ nedeniyle veterinerler ücretsiz bakım ve muayene hizmeti verdi. Bu kapsamda 15 veteriner kliniğinde 2 günde 25 sokak hayvanı muayene, tedavi, aşı ve bakımları yapılarak sahiplendirildi.
HABERCİ

26 Ağustos 2009 Çarşamba

DOSTLAR MERHABA, CANLAR MERHABA...

Haklı ve soylu bir amacımız var. İnsanlığı bütünleştirmek, Türkiye ve dünyada hukukun üstünlüğüne dayalı bir yaşamı egemen kılmak, her insanın dünya gelişmesinden payını almasını sağlamak, yaşam kalitesindeki uçurumları yok etmek, her türlü ayrıcalığa son vermek, devlet biçimi olan demokrasiye geçmek istiyoruz. İnsana ve doğaya karşı sorumluyuz. Herkesin kardeşiyiz. Sanki doğduk bir anadan. Bütün insanların, özgürlük, eşitlik ve refah içnde, bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşaması için savaşıyoruz.
-Dürüstlük,demokratlık ve idealizm bizim karaterimizdir.
-Bütün insanların kaliteli bir yaşama kavuşması bizim amacımızdır.
-Özgürlük eşitlik ve refah bizim belgilerimizdir.
-Bilimsel çözümlere dayalı politikalar bizim ışığımızdır.
-Gerçekçi çözümlerle umut ve coşku yaratmak bizim yöntemimizdir.
-Geniş halk yığınlarının desteği bizim gücümüzdür.
-Bugünün fırsat ve olanaklarının,özgür eşit ve gönençli bir yaşam için elverişli olduğu düşüncesi bizim inancımızdır.
-Bu fırsat ve olanakları halkın oyuna dayanarak,halkla elele vererek hayata geçirmek bizim kararımızdır. Bu kararla, Kölelikten Özgürlüğe, Özgürlükten Eşitliğe, Darlıktan Bolluğa, Çatışmadan Barışmaya, Ayrışmadan Buluşmaya, Saklılıktan Saydamlığa doğru akan insanlık ırmağının etkili bir parçası olmak için yola çıktık. Bu yoda herkese merhaba diyoruz.....
Orhan KARAHASAN